Talas Savaşı, tarihte bir dönüm noktası olan bir savaştır. Tarihte öneme sahip olduğundan savaşın tarihinin MS 751 yılında olduğu, 5 gün sürdüğü genellikle hatırlanır. İlginç yanı taraflar daha önce hiç karşılaşmamış olup, ne yapacaklarını tam tahmin edememişlerdir. Savaşın taraflarına gelecek olursak başlangıçta Karluk Türkleri ile Çinliler Abbasilere karşı, sonrasında Karluk Türkleri taraf değiştirerek Abbasiler yanında Çinlilere karşı savaşmıştır. Ayrıca, Talas Savaşı öncesinde vekalet savaşı örneğini göreceksiniz.
Talas Savaşı Kahramanları: Araplar, Çinliler ve Karluk Türkleri
Çinliler İlk Çağ’dan beri fazla nüfuslarının olmasından dolayı kapı gibi Çin’de durmuşlardır. İlk Çağ’da Türklerle birçok savaşta bulunmuşlardır. Türklerin saldırılarını durdurmak amacıyla Çin Seddi‘ni inşa etmişlerdir. Talas Savaşı sırasında Çin ordusunun başında komutan Gao Xianzhi bulunmaktaydı. Chung Zong da Çin’de Tang hanedanlığı zamanında en uzun kalan hükümdardır. II. Göktürk “Kutluk” Devleti‘nin doğu kanadının yıkılmasında etkilidir. Tibet’i de hanedanlığa katarak Emevilerle siyasi sınırın olmamasına rağmen birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışıyorlardı.
İki taraf siyasi üstünlük sağlamalarının yanı sıra; Emeviler İslam‘ı daha geniş kitleye yaymak için ilerlemekte, Çinliler ise Budizmi ve İpek Yolu’nu kontrol altına almak için ilerlemektedirler. Emevilerle Çinliler arasında iki şehir yer almaktaydı. Bu şehirler: Taşkent ve Fergana. Taşkent Emeviler tarafında, Fergana şehri ise Çinlilerin kontrolündeydi. Bu kontrol altına tutmaya vekalet savaşı denmektedir.
Vekalet Savaşı
İki devlet birbirleriyle savaşmadan üçüncü şahıslar üzerinden siyasi baskı uygulamasına vekalet savaşı denir. Taraflar böylece kan akıtmadan ve hiçbir sorumluluk almadan işlerini başka ülkelere yaptırabilirlerdi. Talas Savaşı öncesinde geçen üçüncü şahıslar Taşkent ve Fergana şehirleridir.
Talas Savaşı Nasıl Gerçekleşti?

Tang Hükümdarı Chung Zong Batıya doğru ilerlemekten vazgeçer. Ancak, Emeviler’de iç karışıklıklar baş gösterir. Emeviler ırkçı bir politika uyguluyorlardı. Halk, yönetimden şikayetçi olarak Ebul Abbas Seffah‘ın önderliğinde isyan başlattı. Bu durumu haber alan Chung Zong, başarılı komutanı Gao’yu ordunun başına geçirtir ve Tibet İmparatorluğu üzerine sefer yapmasını ister. Gao da aylar süren sefer sonrasında Tibet İmparatorluğu’nu Tang Hanedanlığı’nın kontrolü altına aldı. Bu seferden sonra dönmeyi umarlarken Fergana şehrinden kötü haber geldi. Fergana ile Taşkent şehirleri birbirine girmişlerdi. Gao, Taşkent şehrini hanedanlığa katma ümidiyle yola koyuldu.
Emeviler iç savaş bitmiş ve Ebul Abbas Seffah’ın önderliğinde Küfe başkent olmak üzere Abbasi Devleti kurulmuştu. Gao Arapların iç savaşta olduğunu bilerek Taşkent şehrini fethetmek istiyordu; fakat iç savaş bitmişti ve Ebul Abbas Seffah Abbasi Devleti’nin ilk hükümdarıdır. Yani Talas Savaşı Çinliler ile Abbasiler arasında gerçekleşecekti. Taşkentliler Çin ordusunu karşılarında görmesiyle Abbasi Devleti’nden yardım istemişlerdir. Abbasi Devleti ise Ziyad bin Salih komutasında yardıma gitti.
Karluk Türklerin Talas Savaşı’na Dahil Olmaları

Talas Savaşı kahramanlarını daha önce bahsetmiştik. Komutan Gao Taşkent şehrini kuşatmaştı ve Ziyad bin Salih komutasında Abbasi ordusunun yolda olduğunu öğrenir ve Karluk Türklerinden paralı askerler oluşturur. Vekalet savaşı bitmişti. Araplar ve Çinliler Orta Asya’nın patronu olmak için Talas Irmağı yakınlarında karşı karşıyaydılar. İlk dört gün Çin ordusu savunma durumundaydı ve Gao saldırı için uygun zamanı bekliyordu.
Talas Savaşı beşinci gününde hiç beklenmeyen bir durum gerçekleşti. Karluk Türkleri taraf değiştirip Çin ordusuna karşı saldırıya geçti. Çin ordusu bu beklenmeyen saldırı karşısında ağır kayıplar verdi. Abbasiler Karluk Türklerinin yardımı ile savaşın kazananı oldu.
Talas Savaşı Sonuçları
Savaşın sonucu sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan önemlidir. Bu savaşla Orta Asya Çinlileşememiştir. Orta Asya’da ilk Türk-İslam Devleti olan Karahanlı Devleti‘nin kurulmasına ortam hazırlamıştır. Savaş, Türklerin İslam‘ı tercih etmesinde etkili olmuştur. Çinlilerin bulduğu kağıt, pusula, barut gibi icatlar Arap dünyasına ve oradan da Avrupa’ya taşınmıştır.