Açıköğretim bir diploma programı mı sizce? Ben tam olarak öyle olmadığını düşünüyorum. Bana kalırsa açıköğretim sistemi bir sertifika programı olma niteliği taşıyor. İsterseniz, yüksek eğitimde açıköğretime nasıl başladığımızdan bahsedelim.
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 1982-1983 öğretim yılında yüksek eğitimde yüksek standartlarda fırsat eşitliği ilkesi ile ve açıköğretim sistemi ile eğitim veren ilk fakülte olarak karşımıza çıkıyor. Yüksek eğitimde yüksek standartlarda fırsat eşitliği hakkında sizlerle düşüncelerimi paylaşacağım.
Açıköğretim sisteminde genel olarak herhangi bir üniversiteye gidilmiyor. Sistemi düzenleyen üniversiteden belirli belirlediği zamanlarda ve yerlerde ara sınavları ve dönem sonu sınavlara girerek program tamamlanıyor. Programın derslerine kendinizin hazırlandığını söyleyebiliriz. Yani, herhangi bir yüz yüze eğitim maalesef bu sistemde yok! Bazı derslerde var ama onlar da çok etkili değil açıkçası.
Açıköğretim Sistemi Yüksek Öğrenimde Fırsat Eşitliği Sağlıyor mu?
Sistem yüksek eğitimde fırsat eşitliği varmış gibi gözükse de aslında benim düşüncem ortada bir haksızlık oluşturuyor. Tamam anladık, herkesin üniversite okumak için maddi durumu olmayabilir ama toplumun eğitim seviyesini yükselteyim derken toplumda birçok yetenekli ve bilgili insan eksiğimiz ortaya çıkmıyor mu? Zaten toplum olarak bir şeyleri anlıyoruz fakat anladığımız şeyleri maalesef anlamdıramıyoruz!
Açıköğretim programlarında Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü ele alalım. Örgün öğretimde bölümü bitiren bir öğrenci formasyon eğitimi alarak öğretmen olabiliyor. Aynı şekilde, açıköğretimde bu bölümü okuyan da formasyon eğitimi alarak atanabiliyor. E oldu mu şimdi! Örgün öğretimde okuyan bir öğrenci öğrenimi boyunca çeşitli münazaraları katılmış, ünlü bir yazarla söyleşi yapmış, alanında bir kitap yazmış ve makale yayımlamış olabiliyor. Aynı faaliyetleri açıköğretimde okuyan bir öğrenci yapmış mıdır?
İşletme bölümü bitirenler hakkında bir şey demek istemiyorum. Açıköğretim sisteminde güya işletme bölümü bitirdiğini zannedenler acaba kaç tane şirket batırmıştır?
Açıköğretim Sistemi Kimlere Yarar Sağladı?
Açıköğretimin Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki astsubaylarımızın ve Emniyet Genel Müdürlüğünde görev yapan polislerimizin eğitim seviyelerini yükseltmek amacıyla Açıköğretim bulunmaz bir nimet. Görev yapan memurlarımız kendilerini geliştirmeleri için görev sırasında herhangi bir üniversiteye gidemeyecekleri için bu sistem onlara büyük bir kolaylık sağlıyor.
Açıköğretim sistemini avantaja çevirenler de var elbet! Açık öğretimde öğrenim görenler kayıt yaptırdıklarında öğrenci olarak gözüktükleri için toplu taşıma araçlarından indirimli olarak faydalanıyorlar. Ara sınav ve dönem sonu sınavlarında bazı sınıfların boş olmasının tek nedeni budur gibi.
Bazı açıköğretimde okuyan vatandaşlarımızın hakkını da yememek lazım. Onlar da kendilerini geliştirmek için bölümlerini bitirdiklerinde sertifikalarını almak için, pardon! Diplomalarını almak için çabalıyorlar.
Psikoloji Programı Açılacak mı?
Son olarak, açıköğretimde psikoloji lisans programlarının kapatılmasına ilişkin görüş ortaya atıldı. Yani bir zahmet kapatılsın! Çünkü örgün öğretimde psikoloji bölümü okuyanların gerçekten psikolojisi bozulmayacak mıdır? %1 rant sağlayacağım diye, %99 zarar edilmemeli…
Bir örgün bir uzaktan bir açıktan lisans, bir örgün bir uzaktan yüksek lisans okudum. Hiçbir fark yoktur! Kişi kendisini yetiştirir. Eğitim kurumları sadece rehberlik eder. Açıköğretim pek ala yeterli bir eğitimdir.
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Mahmut Bey.